Vintage kelimesi, giyime uyarlandigi gibi 20 ila 100 yasinda olan herseye uyarlanabilir ..
Yorumlamasi farkli olsa da kime sorsaniz 1910'lardan 1980 -90'lara kadar olan hersey bu kelime kapsamina girer.
Ancak son on yildir, vintage bir altkultur simgesi olarak karsimiza cikmaya basladi. Cevrenizde birkac kisiye sorsaniz mutlaka en az bir kez "Oldies but Goldies yadaeski 45'likler" partisine gitmis, burda cok eglenmistir. Yada eskiye ozlem duydugu bir objesi mutlaka vardir. Iste bu kisiler (ben de dahil 80'ler kismini yakalasam da=)), izledikleri bir siyah beyaz bir film, o yillari yasamis aile buyuklerinden dinlenen hikayeler, gecmisteki olaylar sayesinde, ozellikle 1920-60'li yıllara ozlem duyar. Ve hicbir zaman parcasi olamadigi o yillarin izlerini yasaminda bulundurur, giyim tarzina yansitir gardrobu vintage giysilerle dolar, evini o sekilde dekore eder, eskiden olup simdi zor bulunan objeleri biriktirir vs.. Kimi "Breakfast at Tiffany's" -Tiffany'de kahvalti filmindeki giysilere hayran kalir, o yillarda yasayabilmis olmayi hayal eder o sekilde giyinir, kimi Grease'den firlamis gibi gezer ortalikta . Kimi eski araba koleksiyonu yapar, kimi deli gibi eski siyah beyaz yabancı filmler ve Turk filmlerine sarar (benim gibi..;))
Egerki siz de kendi giyim ve hayat tarzinizin vintage oldugunu dusunuyorsaniz, unutmayinki bu tarzin tek bir sekli yoktur. Kaliplara sigmaz cunku kendinizi hangi yillara yakin hissediyor, hangi yillari kendinizle ozdeslestiriyorsaniz siz O'sunuzdur. Bu sebeple vintage giyinmeyi seviyorum diyen her kisinin, bir digerinden farkli stili vardir. Takip edilen, okunan, izlenen seyler yillara gore cesitlilik gosterir. Ornegin ben 1950-60'lardan yana kullanirim hakkimi ..
Ozellikle yurtdisindaki moda hayranlari, yeni giysiler alip giymek yerine, eskiden kalan giysileri bulup giyiyorlar ve apayri bir tarz yaratmak istiyorlar. Aslinda bu bizde de gecerli. Gardrobumuzda annemiz, anneannemiz babaannemizden kalma birkac parca mutlaka vardir. Tek sorun onlarla barisik olup olmamak?
Mesela ben kesinlikle barisigim .. Babanemin annemin eski ama bir o kadar da manevi degeri olan cantalarini takmaya bayilirim. Anneannemin zamaninda ordugu kazaklar, hirkalar, diktigi elbiseler benim icin vazgecilmezdir. Cunku onların bir hikayesi vardir.. Ayrica hem kimsede olmaz hem de el emegi ve cok degerli benim icin ..
Bu tarz giysiler sizde yoksa 2.el icin İstanbul Taksim-Beyoglu hattindaki pasajlara, o da olmadi Nisantasi-Bagdat Caddesi'nde yeni yeni acilmaya baslayan ve yurtdisindan numunelik getirilen yeni giysilerin oldugu dukkanlara goz atmanizi tavsiye ederim. Bu tarz giysileri Londra'daNothing Hill civarindaki ikinci el magazalarda bulabilirsiniz. Amerika'da da"Salvation Army" diye ikinci el satisi olan magazalarda bulmaniz mumkun. Aslinda Avrupa'nin her sehrinde buyuk kucuk bu tarz magazalar var .. Eskiden ikinci el giyinmek ayip sayilirdi ancak simdi boyle bir durum yok .. Yine de ben de hic tanimadigim birisinin giysilerini giymek yerine sadece aileminkileri tercih ederim yada gider eski gorunumlu, tarzi o yillardan cikma olan yeni giysiler alirim ..
Evet bu isin moda kismiydi .. digerleri size kalmis .. bir bayanin vintage giyindigi gibi erkekler de o yillara ait hissedebilir kendini .. evinizi 1970'lerdeki tarzda mobilyalar bulup, renkli degisik duvar kagitlariyla susleyebilir, eski model araba kullanmayi sevebilir, 50-60'larin film koleksiyonunu yapabilir, Oldies - eski 45'likler partilerinin mudavimi olabilir, bugune kadar gozunuz gibi baktiginiz, her gittiginiz yerden topladiginiz, ozenle sakladiginiz plaklarinizi mutlu bir sekilde dinleyebilirsiniz tıpkı babam gibi .. Plaktan muzik dinlemek gercekten hicbirseye es degil .. Kalitesi ve sizde biraktigi etki tamamen farkli .. ne demişler "eski ama altin degerinde" ... - Oldies but Goldies
Iste huzurlarinizda vintage posterler, vintage giysiler, vintage objeler .. kisacasi gecmise dair hersey ..
Unlu modaci Yıldırım Mayruk'un"2023'e Hikayeler" adlı 21.defilesi 9 Mayıs 2012 tarihinde Swissotel'de gerceklestirildi. Siren Ertan, Emel Acar, Hande Acar, Semra Özal, Seda Sayan, Nur Yerlitaş, Gönül Yazar, Sema Çelebi, Neslihan Yargıcı, Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife'nin amcası ve eşi, Begüm Şen, Aslı Şen'in de aralarinda bulundugu 1000 davetli, Deniz Pulaş, Sema Şimşek, Ebru Ürün ve Ece Gürsel gibi mankenlerin tanittigi 74 parcadan oluşan tasarimlari begeniyle izledi. Defilede tanıtılan tum elbiseler birbirinden ihtisamliydi. Pembe, sarı, ucuk mavi, nil yesili gibi pastel renklerin hakim oldugu, siyah ve saks mavisinden de olusan sifon, emprime, gupur dantel ve payetli tasarimlar gorulmeye degerdi. Her tasarim birbirinden guzeldi hepsini keyifle izledim .. Sabahina gecirecegim operasyon icin de bana moral oldu ..
Defilenin slogani terzi yamagı ve annemin de yakin arkadasi olan "Barbaros Şansal" uretimiydi: "Cinnet geciren moda dunyasina Cennet'in sunumu" .. Defile boyunca sol elinde takili olan kelepce; Ergenekon'dan icerde olup, Silivri'de tutuklu bulunanlara itaafendi. Sansal ayrica su yorumu yapti: “Haksiz yere tutuklanmis cok insan var Türkiye'de. Haksiz yere cefa ceken, ceza ceken insan var... Benim yaptigim, hukukun guguk oldugu yere bir gondermeydi. Adalet benim anneannemin adiydi, rahmetlinin. O rahmetli olduktan sonra zaten bir adalet kaybetmisim, 10 yilda da buyuk adalet kaybini izliyorum, gozluyorum. Adaletin sarayi olduysa biraz utanilmali diyorum. Birakin insanlar ozgur dusunsunler, ozgur yasasinlar bu cografyada. Bu bizim hakkimiz.”
Her zaman yaptigi ince esprilerle insanlari dusunduren Şansal, defile sonrasinda da yapti yapacagini .. Defile bitiminde ustasi Yildirim Mayruk'la podyuma cikan Barbaros Şansal, davete katilan bayanlar hakkinda bir gozlem yapti. İste defile oncesi ve sonrasinda, caktirmadan tum salonu tepeden tirnaga gozden geciren Barbaros Şansal'in kendi agzindan Cakma Hermes yorumu .. okurken hak vereceksiniz =))
Bir yasima daha girdim..
Gecenlerde ustam Yildirim Mayruk beyefendi ile gerceklestirdigimiz defilemizde bunlari da ögrenecegimi bilemezdim .. Bu yilki tecrubelerim sonucunda, bir cok parayi bulmus adamin karilarinin, parayi kaybetmis adamlarin karilari ile savasini ozetleyecegim ..
1 Cakma Hermes canta
Kalabalik oturma siralarinin arasinda, renk renk ve model model KELLY bag (ki bizimkiler kelebek derler) sandalye bacaklarının arasına sikistiysa
Biliniz ki, Mısır Çarşısı’nda ya da Dericiler Han’da yapılan taklitlerdir.
Bazilarinin fiyati ise binlerce liraya kadar ulasabilir..
Bu kategoride ki urunlerin taklit olduklarinin ustten bakinca anlasilamayacagi dusunulerek yere konmaktadirlar.
Oyle ki bazilarinin yurtdisi isportalarindan alindigi durumlarda sandalye altina kadar girebildigi ve saklandigi gozlenmistir…
Bu sinifta ki cantalarin icinde paradan cok, borclu kredi karti ve yarim siseye dusmus kolonyalar bulunur ..
2 Emanet Hermes Canta.
İnternet sitelerinden gunluk kullanim için kredi kartı numarası ile kiralananlar ve yalvar yakar arkadaslardan odunc alinanlar bu gruba girerler.
Genelde iyi taklitler ya da orijinaller serisidir.
Sandalye arasina, iki kalca arasına yerlestirilerek, leke kullanilmislik belirtilerini kictan pruvaya baglar pozisyondaysalar bu siniftadirlar .
İclerinde bir kac yuz liradan fazla nakit pek olmaz. Genelde 2 hatta 3 cep telefonu bulunabilir. Ajanda makyaj cantası hatta iPad bulmak isten bile degildir.
Eksepsiyonel durumlarda sutyen, tshirt gibi urunlere de rastlandigi olmaktadir..
3 Hakiki Hermes canta.
Eğer Ortadogu da ve Singapur’lu hizmetci elinde cay partisinde teshir ediliyorsa ya da defile esnasinda surekli kucakta tutuluyorsa…
İste bu kategoridekiler orjinaldir.
Yuzbinlerce liraya varan degerler tasiyabilirler.
Bazisi deforme olmasin diye icleri bos olarak kullanilirlar..
Genelde sahibesinde renk ve model varyantlari koleksiyon halindedir.
Spesifik modeller icin aylar oncesinden kiraya verilebilinir… Kullanicisi cok genc ise kocasi kimbilir kacinci evliliktedir.
Eğer yasi ilerlemis bir hanim ise hala ilk kocasindadir ..
Genelde cogunun odemesi aynı erkek cüzdanindan cikar ..
Bu durumda cakma olsa, kiralik olsa, hakiki olsa ne yazar
Zaten en ondeydi o gun cantasiz haliyle Gönül Yazar …
Demek ki artik erkeklik cantada keklik bu durumda cakma canta seyirlik…
Ben de bir yorumda bulunmak istiyorum .. keske bu davetlilerin bir kismi, cakma, kiralik, orijinal Hermes'lerini takip gelirken nezaketlerini de yanlarina alsalardi .. Defilenin yapilacagi Fuji Salonu'nun girisinde, kapı acildigi anda iceri girip yer kapmak icin itisip kakisan, protokol disindaki sosyeteyi gormek cok ilginc bir deneyimdi ..
Elinize, emeginize ve yureginize saglik Yıldırım Bey ve Barbaros Abicigim .. Cok guzel bir defileydi ..
